DİĞER
"Bir kitapta benim için en önemli şey kitabın dokusu ve yaratmaya çalıştığım ruh durumu. Bu ikisi neredeyse bir müzik gibi bir şey oluşturmalı. Kurgu, anlatım ve dil bu dokuya hizmet ediyor, hem de bu unsurlar dokuyu oluşturuyor. Bazen de kitabın hareket nedenini oluşturan tartışma varolan dokunun iyice içine gömülü kalıyor, dokudan ayırt edilemiyor."
"Kültür-sanat camiası da sürekli krizin bir parçasıdır, ama kendisini sorunun bir parçası olarak sorgulamamaktadır. Oysa sanat uçsuz bucaksız ufuk genişliğinden söz almalı; hayatı kendisine çağırmaktan, bu uğurda saçmalamaktan sakınmamalıdır."
Ömer Faruk’un kaleme aldığı Bir Aşağılama Aracı olarak Çöp adlı deneme kitabı, Besim F. Dellaloğlu’nun sunuşuyla yakında kitapçılarda. Yeni İnsan yayınevi tarafından basılacak kitaptan kısa bir Tadımlık sunuyoruz…
“Sanat dünyasında koku ve sanatsal çıktı olarak koku örnekleri var. Ama kokuyu münazaradaki gibi kullanan, ona bir yöntem, bir dil muamelesi yapan bir iş yok. Mantıklı olmaması, kuralları ve tanımları zorlaması, zihnimizdeki sıkış tıkış odacıkları genişletmeye çalışması böyle uçucu bir işin bizi en çok heyecanlandıran kısmıydı.”
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
İsmini Seyhan Erözçelik'in "şiir gulyabanidir, ölmez" sözlerinden alan ve 160. Kilometre tarafından basılan Gulyabani dizisinin manifestosunu ve çıkacak ilk kitaplardan bazı örnekleri Tadımlık olarak yayımlamıştık. Dizinin bu ay çıkacak yeni kitaplarından bazı şiirleri tadımlık olarak sunuyoruz.
"İyiliği Düşünmek gibi bir ad taşıyan bir kitapta bence “iyilik” kavramı, hem “iyi”den bağımsız olarak hem de soyut olmaktan çıkarılarak ve bugünkü kaygılarla daha derinlikli düşünülüp tartışılmalıydı."
Ömer Faruk’un kaleme aldığı Bir Yaratıcılık İmkânı Olarak Kaos adlı deneme, Lacan üzerine çalışmalarıyla tanınan felsefe profesörü Nami Başer’in sunuşuyla yakında kitapçılarda... 6.45 tarafından yayımlanacak kitaptan kısa bir bölümü Tadımlık olarak sunuyoruz.
"1980’lerden başlayarak 2010 yıllarına uzanan, çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış seçme söyleşilerde Ömer Uluç’un pek çok ilginç tespiti yer alıyor. Mesela: 'Ben resmi bir el işi olarak değil bir düşünce, bir buluş işi olarak ele alıyorum, dolayısıyla tehlikeli bir şey olarak biliyorum'. Umut Burnundan Dolaşarak, gerçeğin karanlık yanını reddetmeden umut etmeye çağırıyor bizi."
"Kendi içlerine doğru yol kat etmeye çabalayan saat ustaları, şoförler, otelciler... Ömer Kavur filmlerinin karakterleri mekânlara veya zamana asılı kalmış gibidir, söz konusu mekân ve zamanlara eğreti dururlar, yabancılaşmaları ve bu eğretilik karşılıklı çalışır. İçsel arayışları, mutsuzlukları, başka bir hayatın peşinde oluşları bitmez."
Attila İlhan, Mehmed Rauf, Ömer Seyfettin gibi yazarların ayrımcılığı ve cinsiyetçiliği görmezden gelinemeyecek kadar belirgin. Eleştirel bir bakışla okunmalarının vakti gelmedi mi?
"Yeni teknolojiler bilinmezlik potansiyelleriyle gelirler ve bu bilinmezlikle oynamak, onunla flörttür heyecan verici olan, onlara taşlaşmış kanaatlerle karşı durmak değil."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık